Batı Dünyasında “Rumi” Olarak Tanınan Mevlana
Türk ve İslam aleminin en büyük mutasavvıflarından biri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi, tasavvufi öğretinin işlendiği önemli eserleriyle yüzyıllardır insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Batı dünyasında “Anadolulu” anlamına gelen “Rumi” olarak da bilinen Mevlana, 30 Eylül 1207’de günümüzde Afganistan’ın kuzeyindeki Belh şehrinde dünyaya geldi.
Belh’ten Konya’ya Yolculuk
Büyük düşünürün babası Bahaeddin Veled, Horasan’ın büyük alimlerinden biriydi ve “Sultanü’l-ulema” yani “Alimler Sultanı” olarak tanınıyordu. Mevlana, ailesiyle birlikte Moğol istilası ve dönemin siyasi olayları nedeniyle Belh’ten ayrılarak Konya’ya doğru bir yolculuğa çıktı. Yolculuk sırasında Nişabur’da büyük sufi Feridüddin-i Attar ile tanıştı ve ondan etkilendi. Attar, Mevlana’nın babasına “Bu çocuğu aziz tut. Çok geçmeden dünyadaki aşıkların gönüllerine ateş salacak.” dedi.
Önce Eğitim, Sonra Halkı İrşat
Mevlana, Konya’ya gelene kadar farklı şehirlerde eğitim aldı ve Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın daveti üzerine Konya’ya göç etti. Mevlana’nın babası Konya’ya geldikten 2 yıl sonra vefat etti ve halifelerinden Seyyid Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizi, Mevlana’nın manevi eğitimini üstlendi. Seyyid Burhaneddin’in isteği üzerine Mevlana, halkı irşat etmek ve öğretmek için çaba harcadı.
Şems Dönemi
Mevlana, Konya’da halkı irşat etmeye başladıktan sonra Şems-i Tebrizi adında bir dervişle tanıştı. Şems ile olan ilişkisi Mevlana üzerinde büyük bir etki bıraktı ve Mevlana semaya başladı, hayatının geri kalanını şiir, musiki ve sema ile geçirdi.
“Mesnevi, Arayanlara Doğru Yolu Gösterecek”
Mevlana’nın ömrünün son yıllarında, sırdaşı Çelebi Hüsamettin’in tavsiyesi üzerine Mesnevi adlı önemli eserini ortaya çıkardı. Mevlana, Mesnevi için “Bizden sonra Mesnevi şeyhlik edecek, arayanlara doğru yolu gösterecek, onları yönetecek ve önderlik yapacaktır.” demişti.
Ölümü “Düğün Gecesi” Olarak Anılıyor
Mevlana, 17 Aralık 1273’te öldü. Onun için ölüm, aşka ve sevgiliye kavuşmak anlamına geliyordu. Bu nedenle ölüm günü “Şeb-i Arus” yani “düğün gecesi” olarak anılıyor. Mevlana, güzel sözleri ve mesajlarıyla sevgi, barış ve hoşgörüyü yüzyıllardır insanlığa aktarmaya devam ediyor.
Mevlana’nın Bıraktığı Eserler
- Mesnevi: Mevlana’nın en önemli eserlerinden biridir ve arayanlara doğru yolu göstermek amacıyla yazılmıştır.
- Divan-ı Kebir: Gazel, terkib-i bend ve rubailerden oluşan 40 bin beyitlik bir eserdir.
- Fihi Ma Fih: Mevlana’nın sohbetlerini içeren bir eserdir.
- Mecalis-i Seba: Mevlana’nın camilerdeki vaazlarını içerir.
- Mektubat: Mevlana’nın devlet büyüklerine yazdığı mektuplardan oluşur.
Mevlana, bütün eserlerinde Allah’a ve Hazreti Muhammed’e duyduğu sevgiyi anlatmıştır.